Evvel Zaman Anadolu’da
Senarist ve oyuncu Ercan Kesal, Peri Gazozu’nun ardından bu kez sinemayla ilgili bir günce ile okur karşısında. Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği Bir Zamanlar Anadolu’da filminin fikir aşamasından setin sona erdiği evreye kadar geçirdiği aşamaları okurla paylaşıyor Ercan Kesal Evvel Zaman adlı kitabında. Uzun yıllar önce mecburi hizmet için gittiği Kırıkkale Keskin’de tuttuğu günlüklerin ilhamıyla yazdığı hikayesini Nuri Bilge Ceylan ve Ebru Ceylan ile birlikte senaryolaştıran Kesal, filmin yapım sürecinde yaşadığı tecrübeleri de zaman-bellek gibi kavramları da tartışarak kayıt altına almış. Sinemaseverler için ödüllü bir filmin meydana
geliş sürecine tanıklık etme şansı tanıyan böylesi bir günlük son derece heyecan verici. Zira ülkenin en güçlü yönetmenlerinden birinin bir hikâyeyi neden ve nasıl film yapmaya ikna olduğu, senaryoyu temellendirişi, her sahnenin nasıl planlandığı, oyuncu seçiminde yaşanan kararsızlıklara bir sinema izleyicinin birinci ağızdan şahit olma şansı olmuyor her zaman. İşte Kesal, senarist ve oyuncu kimliğinin yanı sıra yazarlığının da avantajını kullanarak sinemasever okurlara böyle bir fırsat sunuyor.
Sinemada zaman, bellek
Önümüzdeki günlerde İthaki Yayınları tarafından yayınlanacak olan kitabın önsözünde Kesal, okurun neyle karşılaşacağını şöyle özetliyor: Elinizdeki kitap, bir film güncesidir. Bir Zamanlar Anadolu’da filminin hikâyesini konuşmaya başladığımız günden setin sona erdiği güne kadar tüm yaşadıklarımı, gözlemlerimi ve duygularımı yazdığım notlardan oluşmaktadır. Filmin senaristlerinden biri olarak, film senaryosunun nasıl başlayıp değişerek evrildiğini ve yönetmen için nasıl bir kılavuz haline dönüştüğünü de göstermeye çalıştığım bir yol hikâyesidir.”
Filmin hikâyesinin konuşulduğu ilk günden itibaren, senaryoyu çalıştıkları her günü, senaryodaki dönüşüm evrelerini, oyuncu seçiminde yaşadıklarını, karar değişimlerini ve bunları yaratan koşulları, sete (Kırıkkale-Keskin) gidişlerini, tüm film çekme sürecini… hepsini, bir günce halinde günbegün yazan Kesal, okuru da bu deneyime dahil ediyor.
“Filmi çektiğimiz mekânlar, benim yirmi beş sene önce mecburi hizmet için gittiğim Keskin kasabasındaydı. Aynı kasabada, aynı hastanede, aynı güzergahlarda ve gerçek mekânlarda çektik filmi. Senaryoyu çalışırken ve çekimler boyunca, sosyal antropolojiden öğrendiğim katılarak gözlem metoduyla tuttuğum notları her gün kâğıda döktüm. Yirmi beş sene öncesinden yazılmış mecburi hizmet notlarını, o yıllardan kalan fotoğrafları, yine o yıllardan bugünkü senaryoya akan anı ve şiirleri de ekledim yazdıklarıma” diyen Kesal, sinemanın zaman, bellek ve bilinç gibi kavramların tartışılmasına katkı sunmak gayretinde olduğunu hatırlatıyor. Evvel Zaman’ı okurken sadece Bir Zamanlar Anadolu’da filminin yolculuğunu değil Ercan Kesal’ın Nuri Bilge Ceylan’la Cannes’a gidişlerini, bir yandan senaryo üzerine çalışırken öte yandan Vavien filminin setindeki mesaisine tanık oluyoruz.
Okur için bu güncenin belki de en tatlı kısmı Bir Zamanlar Anadolu’da filminin oyuncu seçiminden sözedilen bölüm. Seyircisi olduğumuz filmdeki karakterlerin her birine kitaptaki isimlerle yer değiştirip acaba o değilde bu oyuncu seçilse nasıl olurdu diye düşünüyoruz. Savcı rolü için Olgun Şimşek, Mehmet Günsur, Berkun Oya gibi isimler düşünülmüş söz gelimi. Yılmaz Erdoğan’ın oynadığı komiser rolü için ise Güven Kıraç ile görüşülmüş. Doktor Cemal rolü için Nejat İşler, Serhat Tutumluer ve Şevket Çoruh gibi isimler akla gelmiş. Mete Horozoğlu, Halit Ergenç, Fikret Kuşkan, Timuçin Esen, Devrim Saltoğlu, Nazmi Kırık, Zafer Algöz, Engin Günaydın, Serdal Genç, Ferit Kaya, Erhan Emre, Emre Karayel, Özgür Ozan, Alper Kul, Kaan Çakır, Mesut Akusta, Ruhi Sarı, Sinan Albayrak, Kadir Özdal, Bülent Emin Yarar, Erdal Beşikçioğlu ve Onur Saylak da bu süreçte görüşülen oyuncular olmuş. Ancak ne yazık ki pek çoğu o dönem çeşitli dizilerde oynadıkları için bu bol ödüllü filmde yer alma şansını kaçırmış. “Derdim, kendi öğrendiklerimi ve filmin oluşum sürecinin bende yarattıklarını paylaşmaktır” diyen Ercan Kesal’ın bu önemli tecrübesinden sinemacıların ve sinemaseverlerin hissesine de düşecek çok şey var.
Gülcan Tezcan / Star Gazetesi